Sosyal Medya

Coğrafyamız

İran’ın nükleer gücü

Rusya ile İran’ın imzaladığı “nükleer anlaşma”, hem batıya karşı güç ittifakı hem de yaptırımların gölgesindeki iki ülkenin ekonomik kazancı olarak yorumlanıyor



Ukrayna’ya karşı sergilediÄŸi politikayla ÅŸimÅŸekleri üzerine çeken Rusya ile 5+1 ülkeleriyle yürüttüÄŸü nükleer müzakerelerde sonuç elde etmeye çalışan Ä°ran’ın imzaladığı “nükleer anlaÅŸma”, hem batıya karşı güç ittifakı hem de yaptırımların gölgesindeki iki ülkenin ekonomik kazancı olarak yorumlanıyor.

Ä°ran’ın, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyeleri Çin, Fransa, Ä°ngiltere, ABD, Rusya ile Almanya’dan oluÅŸan 5+1 ülkeleriyle yaptığı geçici anlaÅŸmanın süresinin dolmasına günler kala, Busehr kentinde 2 nükleer enerji santrali daha inÅŸa etmesi için Rusya ile anlaÅŸma imzalaması, gözlerin yeniden Ä°ran'ın nükleer programına dönmesine sebep oldu.

Ä°ran Atom Enerjisi Kurumu BaÅŸkanı Ali Ekber Salihi ve Rus Rosatom firması BaÅŸkanı Sergey Kiriyenko tarafından önceki gün Moskova'da imzalan anlaÅŸmayla, Ä°ran ve Rusya arasında 25 AÄŸustos 1992’deki anlaÅŸmayla baÅŸlayan nükleer iÅŸbirliÄŸinin geniÅŸletilmesi hedefleniyor. Salihi'nin "iki ülke iliÅŸkileri açısından dönüm noktası” olarak nitelediÄŸi anlaÅŸma kapsamında, gelecekte de yeni nükleer santrallerin inÅŸa edilmesi öngörülüyor.

YAKITLAR RUSYA TARAFINDAN SAÄžLANACAK

AnlaÅŸmaya göre, inÅŸaatı tamamlanan nükleer santrallerin yakıtları da Rusya tarafından saÄŸlanacağı gibi atıkları da iÅŸlemden geçirilmek ve depolanmak için Rusya’ya geri gönderilecek. Yeni nükleer enerji ünitelerinin Ä°ran’da inÅŸa edilmesini, donatımını ve bu ünitelerde kullanılacak olan nükleer yakıtın imaliyle tedarikini öngören anlaÅŸma, yine Rusya tarafından inÅŸası tamamlanan BuÅŸehr Nükleer Enerji Santrali’nde olduÄŸu gibi Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun denetiminde ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi AnlaÅŸması'na (NPT) uygun olarak gerçekleÅŸtirilecek.

AnlaÅŸma sayesinde, Rusya Ä°ran'ın nükleer pazarındaki etkisini daha da güçlendirirken, Ä°ran ise nükleer programını uluslararası topluma kabul ettirme konusunda bir adım daha öteye gitmiÅŸ oldu.

AnlaÅŸmayı deÄŸerlendiren Uluslararası Stratejik AraÅŸtırmalar Kurumu (USAK) Enerji GüvenliÄŸi AraÅŸtırmaları Merkezi Koordinatörü Hasan Selim Özertem, bunun bir ortaklık olmadığını, Rus teknolojisinin Ä°ran’ın nükleer güce kavuÅŸmasına daha önce de katkıda bulunduÄŸunu ifade etti.

AnlaÅŸmanın oldukça önemli bir dönemde imzalandığının altını çizen Özertem, son dönemde Batı'yla yakınlaÅŸan Ä°ran'a nükleer teknolojiyi sadece barışçıl amaçlı kullanabileceÄŸini göstermesi açısından bir fırsat penceresinin açıldığına iÅŸaret etti.

Ä°ran’ın Batı'yla yürüttüÄŸü müzakerelerden olumlu sonuç çıkması halinde bu ülkenin önemli bir yatırım alanı haline dönüÅŸebileceÄŸine dikkati çeken Özertem, “Batılı ÅŸirketler bugün doÄŸalgaz sektöründe yatırım yapmak için fırsat kollarken, görünen o ki, Rusya da sahip olduÄŸu nükleer teknolojiyi bir yatırım enstrümanı olarak Ä°ran’da kullanmak istiyor” diye konuÅŸtu.

SONUÇ NE OLURSA OLSUN RUSYA KÂRLI ÇIKACAK

5+1 müzakerelerinin sonucu ne olursa olsun Rusya’nın karlı çıkacağını vurgulayan Özertem, ÅŸunları söyledi:

“Gelecek dönemde Ä°ran hakikaten 5+1 ile anlaÅŸma ÅŸansı yakalar ise Rusya burada yapmış olduÄŸu yatırımlardan önemli bir ihracat kalemi elde edecektir ve yaptırımların devam ettiÄŸi dönemde kazanma ÅŸansı yakalayacaktır.

Müzakerelerin olumsuz sonuçlanması halinde ise Ä°ran’ın elini güçlendirdiÄŸi ve Rusya’nın da batıya karşı önemli bir mesaj verdiÄŸi bir süreci izleyebiliriz. Bu ÅŸu anlama geliyor, özellikle görüÅŸmelerin bir yönüyle tıkanmasına raÄŸmen önümüzdeki dönemde Rusya Ä°ran’a yatırım yapmaya karar verirse, Batıya, bugüne kadar yapılan yaptırımların altını boÅŸaltabileceÄŸi gücüne sahip olduÄŸu mesajını verecektir. Bu açıdan bakıldığında Rusya’nın kendisinin Batının dışına itilmesi, aslında Batının iÅŸini zorlaÅŸtırdığı mesajını vermeye çalıştığı söylenebilir.”

Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Nursin AteÅŸoÄŸlu Güney de anlaÅŸmanın yapısı itibariyle aslında, Batı’nın hassas olduÄŸu NPT kurallarına karşı geliÅŸtirilmiÅŸ olmadığının altını çizdi. Güney, ÅŸöyle devam etti:

“Bu tür bir anlaÅŸmanın hayat bulması ÅŸu an için oldukça önemli. Zira 5+1 görüÅŸmelerinde 5’ler ve Tahran arasında ciddi bir tıkanıklık yaÅŸanan, Ä°ran’ın nükleer enerji kapasitesini kendi topraklarında üretme ve buna meÅŸruiyet oluÅŸturma çabalarına, Rus-Ä°ran nükleer reaktör anlaÅŸmasıyla pratikte -Tahran’ın mevcut argümanlarına- karşı bir durum çıkarılmış oluyor. Bu durum Batı’nın da uzun bir zamandır savunageldiÄŸi ve Moskova ile iÅŸbirliÄŸi yaptığı olası bir nükleer yayılmanın önlenmesi hedeflerini bir anlamda ciddi olarak güçlendirmiÅŸ oluyor. Üstelik Ä°ran’da gerçekleÅŸtirilecek bu reaktör yapım ve iÅŸletme süreci, Uluslararası Atom Enerjisi denetim teminatı altına konuyor. Ä°ÅŸte, bu nedenle ABD’de ÅŸu anda bu anlaÅŸmaya itiraz etmemektedir.”

5+1 TAHRAN'A KARÅžI DAHA TAVÄ°ZKÂR OLMAYA BAÅžLADI

Halihazırda, 5+1 ile Ä°ran arasında uzun bir zamandır sürdürülmekte olan nükleer görüÅŸmelerde, 6 büyük gücün Tahran ile bazı ciddi konularda anlaÅŸamadığı bilgisini veren Güney, bu durumun, ABD BaÅŸkanı Barack Obama'yı 24 Kasım tarihinde Tahran’la nihai bir nükleer anlaÅŸma gerçekleÅŸtirme fikrinden ve bunu da hem ABD hem de uluslararası kamuoyuna bir baÅŸarı hikayesi olarak ilan etme kararlılığından vazgeçirmediÄŸini dile getirdi.

Mevcut durumun 5+1 ülkelerini, Tahran’a karşı bazı konularda daha esnek ve tavizkar olmaya ittiÄŸini ifade eden Güney, ABD’yi Tahran ve Moskova arasındaki anlaÅŸmayı kabule iten bir diÄŸer nedenin de Washington’un Ä°ran’la halihazırda sürdürmekte olduÄŸu örtülü "Irak’ta IŞİD karşıtı iÅŸbirliÄŸi" olduÄŸuna iÅŸaret etti.

Güney, "24 Kasım’da 5+1’in yapmak istediÄŸi, Ä°ran nükleer programını NPT ile uyumlandıracak bir ÅŸekilde geri sarmaktır. Tahran’ın sivil amaçlı nükleer programının durdurulması bu ülkeler tarafından 24 Kasım veya sonrasında yapılacak bir anlaÅŸma ile garantilenemezse, o zaman Tahran’ın edineceÄŸi bu yeni nükleer reaktörlerin OrtadoÄŸu bölgesi için yeni bir güvenlik sorunu oluÅŸturması beklenebilir" ifadelerini kullandı.

 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.